Kiralık Konak, Osmanlı devletinin çöküş dönemine rastlayan 2.ci Meşrutiyet yıllarında, Istanbul'da batılılaşma özentisi ile geleneksel değerlerin uyuşmamasını ve kuşaklar arasındaki farklı değer yargılarının çatışmasını irdeleyen bir romandır. Roman 20.ci yüzyılın en önemli Türk romanlarından biri olarak kabul edilmekle beraber üzerindeki çalışma ve eleştiriler hep yüzeysel kalmıştır. Hem tutucu kesim hem de batı taraflısı kesim roman hakkında ayrıntılı bir irdeleme yapmaktan çekinmiştir. Bunun nedeni romanın iki tarafın da eksiklerini ortaya koyması olabilir. Romandaki bir çok çelişkiler günümüzde hala daha batı taraflısı kesim ile tutucu kesim arasında yaşanmaktadır.
GörüntüleSinekli Bakkal, ilk defa, İngilizce olarak The Clown and his Daughter (Soytarı ve Kızı) adıyla, 1935 de Londrada yayımlandı. Türkçe&de, ilk olarak Haber gazetesinde basılan roman (1935) daha sonra kitap olarak basıldı (1936). Eser, 1942 yılında CHP Roman Ödülünü kazanmakla ününü artırmış ve günümüze dek bir çok dile çevrilip sayısız oyun ve film derlemesi yapılmıştır. Roman II. Abdülhamit devrinde Aksaray’ da Sinekli Bakkal Mahalliyesi’nde imamın küçük kızı Emine ve onun etrafında gelişen olayları anlatır.
Görüntüle‘Psikanaliz üzerine’ ilk Konferanslarının 1915 -1916 ve 1917 - 1918 kış sömestresi kurslarında psikiyatri kliniğinin bir anfisinde, bütün fakültelerden gelmiş olan öğrenciler önünde verilmiştir. Konferansların ilk bölümü hazırlanmadan verilmiş, sonra hemen kaleme alınmıştır. Kitap modern psikiyatrinin psikanaliz bölümünün temel taşlarını ortaya çıkarmıştır.
GörüntüleOsmanlı toplumu, bir; sevgi, şefkat ve yardım toplumuydu. Devlet, hayat ve hayrat devleti, insan; hayrat ve hasenat insanı. Osmanlý'da hayat ahirete dönüktü. Ahirete dönük olduðu için de hayatta fuzuli þelere yer yoktu. Osmanlý Ýnsaný 'kýble yürekli'ydi. Faziletliydi, dürüsttü çevreciydi, medeniydi, nazikti; cihana örnekti. Hede ve gayret sahibiydi. Zaferler ve baþarýlar hayatýn bir parçasýydý. Osmanlý'da, insan haklarý gözetilirdi. Herkes ibadetinde, kýyafetinde, seyahatinde, ticaretinde özgürdü. Osmanlý'da 'güçlü olan haklý' deðil, 'haklý olan güçlü'ydü. Adalet duygusu, hayatýn her alanýný kaplamýþtý. Devlet milletle bütünleþmiþti. Farklý kültürler, asýrlarca barýþ içinde bir arada yaþamýþtý. Osmanlý, yetiþtirdiði 'cevher insan'larla dünyaya nam salmýþtý. * * * Tarih gerçek bir 'ibret aynasý' ve tam bir 'tecrübe tahtasý'dýr. Ve boþuna yaþanmýþ bir tecrübeler yýðýný deðildir. Bugün, geçmiþimizden ders almanýn ve 'yeniden Osmanlý' demenin tam zamaný.
Görüntüle